Azerbaycan şampiyonu unvanını defalarca kazanmış halterci Askhab Kalayev, 44 günlük Vatan Savaşı ile ilgili anılarını paylaştı.
Şu anda, "Neftçi Spor Kulübü" Kamu Birliği'nde halter baş antrenörü, aynı zamanda Azerbaycan Deaflympics Komitesi'nin uluslararası işbirliği ve halkla ilişkiler bölümünün müdürüdür. Savaş sırasında ise topçu komutanıydı. Sport24.az, Askhab Kalayev'in İdman.biz'e verdiği röportajı sunuyor.
– Vatan Savaşı'na katılımınız nasıl başladı?
– Savaş başladığında, Terter bölgesindeki topçu birliklerinde görev yapıyordum. Neredeyse ilk dakikalardan itibaren çatışmalara katıldım. Ben bir topçu komutanıydım.
– Savaş sizin için ne zaman sona erdi?
– Paşinyan teslimiyet belgesini imzaladığında. O günü asla unutmayacağım. O an yaşadığımız sevinci, hisleri kelimelerle ifade etmek mümkün değil – bunu sadece yaşamak gerekiyor. Önce Sugovuşan'dan, sonra Ağdere'den geçerek Murovdağ'a doğru ilerledik. Zafer haberini de orada duyduk.
– Beş yıl geçtikten sonra hafızanızda hangi anlar daha çok iz bıraktı?
– Maalesef, savaş sadece gurur ve sevinç dolu anlardan ibaret değil. Benimle omuz omuza savaşan şehitlerimizi asla unutamam. İşte bu anılar yüzünden spora dönmem çok zaman aldı. Halbuki savaştan önce hem gençler hem de büyükler arasında defalarca Azerbaycan şampiyonu ve kupa galibi olmuştum.
– Belki de antrenmanlar bu anılardan kurtulmanıza yardımcı olabilirdi…
– Biliyorsunuz, beden yaraları zamanla iyileşir, ama ruh yaraları asla. Yaklaşık dört yıl antrenmanlara geri dönemedim – içsel bir boşluk hissediyordum, hiçbir motivasyonum yoktu. Sadece bu yılın başında federasyonun yeni yönetimiyle konuştuktan sonra tekrar antrenmanlara başladım.
– Gelecek planlarınız nelerdir?
– Kasımda yapılacak Azerbaycan Kupası'na katılmayı düşünüyorum. Siz aradığınızda antrenmanı yeni bitirmiştim.
– Sizi bu amaçtan ne alıkoyabilir? Umuyoruz ki halterimizin temel sorunlarından biri olan doping değildir…
– Tabii ki hayır (gülüyor)! Ama kariyerim boyunca bu sorunu çok gördüm. Bazıları doping alıyordu, ama cezasını tüm takım çekiyordu. Bu çok adaletsizdi. Benim gibi hiç yasaklanmış maddeler kullanmayan sporcular da Avrupa ve dünya şampiyonaları gibi en önemli yarışlardan uzak kalıyordu. Şükürler olsun ki, şimdi yeni yönetim döneminde doping meselesi kökünden kaldırılıyor. AMADA (Anti-Doping Ajansı) da bizi düzenli olarak kontrol ediyor.