Milli takımımızın mini futbol dünya şampiyonasında elde ettiği zafer hepimizi mutlu etti. Futbolda sürekli başarısızlığa uğradığımızdan, FIFA ve UEFA tarafından tanınmayan bir alanda bile olsa, elde ettiğimiz başarı düğün bayram gibi kutlandı, halk şenliğine dönüştü. Şampiyonlar için şehir turu düzenlendi, halk ozanlarımızın ve yabancı pop yıldızlarının katılımıyla ücretsiz konserler verildi. Hepimiz ellerimizi kaldırıp oynuyorduk, oynamayı beceremeyenler ise "komşudan geri kalma" prensibini elde tutarak, ortaya çıkıp oynayanlara alkışlıyordu. Televizyon kanalları Elşad Guliyev'in çalıştırdığı takımın başarılı performansından bir dizi program hazırladı, basın futbolcularımızın özel yeteneğini abartıp, onları neredeyse Messi, Ronaldo, Yamal seviyesinde futbolcular olduğunu dünya kamuoyunun dikkatine sunmaya çalıştı.
Milli takım üyelerinden bahsetmişken, onlar için asıl bayram turnuvadan sonra oldu. Duyduğumuza göre, Mini Futbol Federasyonumuz yüce halkımıza hiç yaşamadığı zevk dolu anlar yaşattığı için, tarihi başarının mimarlarını ödüllendirdi. Doğru ya da yanlış, şampiyonlukta emeği geçen, tribünleri dolduran taraftarları sevindiren futbolcularımızın her birine 40 bin manat hediye verdi. Ayrıca grup aşamasından çıkmanın, tur atlamanın da bonusu oldu. Tek kelimeyle, dünya şampiyonasını en yüksek seviyede organize etmek için canla başla çalışan federasyon yetkilileri, milli takım üyelerinin Dünya Kupası'ndan sonra rahatça dinlenmeleri, istedikleri yerde nargile içmeleri, arabalarını değiştirmeleri vb. için ellerinden geleni yaptılar.
Ancak milli takım üyeleri dünya şampiyonu olduktan sonra o kadar gaza geldiler ki, gözleri kimseyi ve hiçbir şeyi görmüyor. Yayılan söylentilere göre, abartılmış kahramanlar FIFA ve UEFA'nın tanımadığı bir turnuvada kazandıkları zafer için verilen ödülden memnun kalmadılar. Şimdi de devlet başkanı tarafından federasyonun gelişimi için ayrılan 2 milyon manattan da pay istiyorlar, bunun kavgasını ediyorlar.
Bu meselede kimin haklı, kimin haksız olduğunu söyleyemeyiz. Ancak görünen o ki, bugün Mini Futbol Federasyonu yönetimi para üstünden futbolcularla kriminal dilde desek, "hesaplaşma" yapıyor. Sonunda sevinen tarafın kim olacağını tahmin etme niyetinde değiliz, ancak meselenin sadece iki başı var: 1. futbolculara ek pay sözü verildiyse, neden ödenmiyor?; 2. futbolcular sonradan iştahlanmışlarsa, haklı taraf Federasyondur.