Azerbaycan milli takımının Dünya Şampiyonası eleme turunda Fransa'ya karşı deplasmanda aldığı mağlubiyet, sadece futbol taraftarları arasında değil, aynı zamanda eski futbolcular arasında da tartışılıyor.
Idman.Biz, ülke futbol tarihinin en tanınmış oyuncularından biri olan ve şu anda "Şamahı" kulübünün Futbol Akademisi'nde koordinatör olarak çalışan Veli Gasimov'dan dün oynanan Fransa-Azerbaycan maçı hakkındaki izlenimlerini paylaşmasını istedi.
- Maçla ilgili izlenimleriniz nelerdir? Bu sonucu bekliyor muydunuz?
- Açıkçası, Ayhan Abbasov'un çalışma prensiplerini iyi biliyorum. Kendisi aynı zamanda kulübümüzün baş antrenörü. Bu nedenle, birçok kişinin düşündüğü gibi ezici bir yenilgi olmayacağına dair güvenim vardı. Ayhan oyunu savunmadan kurmakta başarılı ve bunu dün akşam bir kez daha gördük. Dürüst olmak gerekirse, skorun 0:2 olacağını düşünüyordum, ancak Fransızlar farkı artırmayı başardılar. Her halükarda, İzlanda'ya karşı 0:5'lik mağlubiyetle karşılaştırıldığında, takımın oyunu bu sefer tamamen farklı bir izlenim yarattı.
- Ama buna rağmen, yine de gol atamadık...
- Dediğim gibi, baş antrenör oyunu savunma üzerine kurmuştu ve bu taktik mantıksal olarak kontra ataklarla tamamlanmalıydı. Ancak kontra ataklar işe yaramadı çünkü rakip buna izin vermedi. Fransızlar futbolcularımıza nefes almaya bile fırsat vermediler. Üstelik seviye farkı da açıkça görülebiliyordu.
- Tüm oyun boyunca rakibin kalesine sadece bir şut çekebildik, o da kaleyi bulmadı. Belki de forvetlerin de bunda suçu vardır?
- Eğer Emreli'yi kastediyorsanız, tüm eksiklikler için onu suçlamak doğru olmaz. Evet, potansiyelini tam olarak gösteremedi, ancak bu kadar yüksek seviyeli rakiplere karşı forvetler için çok zor olduğunu unutmayalım. Onlar paslara bağımlılar ve Mahir'in oynamasına izin verilmedi. Fransızlar sadece Emreli'yi değil, onun yerine geçen Nariman Akhundzade ve Musa Gurbanli'yi de oyundan çıkardılar. İşte bu nedenle, top Mahir'e ulaştığında, hemen iki veya üç savunmacı onu sıkıştırıyordu. Sonuçta, kabul edelim ki, o herkesi kolayca geçebilecek Mbappe değil.
- Eski bir forvet olarak, sadece meslektaşlarınızı mı savunuyorsunuz?
- Hayır, elbette, sadece gerçeği söylüyorum (gülüyor). Bir kez daha vurgulamak istiyorum ki, forvet paslara bağımlıdır. O pası aldıktan sonra topu korumalı ve boş alana gitmelidir. Ama boş alan nerede ki? Fransız savunmacılar bu oyunda görevlerini çok doğru bir şekilde yerine getirdiler ve forvetlerimize ne nefes ne de hareket alanı bıraktılar.
Vugar Vugarli