Karabağ'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki muhteşem zaferi, milli takımın ütopik oyunlarının gölgesinde, yerel futbolun geleceği hakkında bir kez daha düşünmemize neden oldu. Birisi diyebilir ki: "Ukrayna ile maç ne oldu?" Bu daha çok oyuncuların Portekizli teknik direktör Fernando Santos'tan küçük bir intikamıydı. Çünkü onun yönetimi altında oynadığımız 11 maçta, takımımız art arda halkın sert eleştirilerinin hedefi olmuştu.
Aslında soru aynı: Azerbaycan futbolunun geleceği nasıl olacak, eğer bugünün kendisi bile neredeyse yok denecek kadar azsa? Bugün, bireysel kulüplerin ses getiren ama geçici zaferleri veya milli takıma yerel bir uzmanın getirilmesiyle ilgili değil. En önemlisi, daha geniş, daha ciddi konular.
Bugün dediğimizde, öncelikle şehirlerimizde, özellikle Bakü'de futbol sahalarının eksikliği anlamına geliyor. En yoğun nüfuslu mahallelerde bile çocuklar için oyun alanı kalmadı. AFFA ve IDEA'nın desteğiyle bazı bahçelerde inşa edilen birkaç küçük saha dışında, genel tabloyu değiştirecek bir şey yok. Oysa 40 yıl önce Bakü, stadyumlar ve okul bahçelerindeki oyun alanlarıyla zengindi. Şimdi ise onların yerinde yüksek binalar, marketler ve "Düğün Sarayları" var. Eğer hiçbir şey inşa edilmediyse, o yerler sadece otoparka dönüştürülmüş durumda.
Örneğin, çocukluğumun geçtiği Yeni Ahmetli kasabasında her okulun yanında bir stadyum vardı. Şimdi neredeler? Okullarda sporun sevilen bir ders olduğu dönemle birlikte kayboldu. O zamanlar en azından açık havada voleybol ve basketbol oynama imkanı vardı, futboldan bahsetmiyorum bile. Daha da acınası olan ise, yasa dışı yapılarla mücadele etmesi gereken bakanlığın binasının bile bir zamanlar okul stadyumunun yerine inşa edilmiş olması.
Bu durumda futbolun geleceğinden nasıl bahsedebiliriz? Çocuklar sevdikleri oyunu oynayacak yer bulamıyor, yetişkinler ise mini stadyumlarda oynamak için her yıl artan fiyatlar ödemek zorunda kalıyor. Birkaç yıl önce saati 20 manata kiralanan saha, şimdi 50 manata bile oynanamıyor. Ne tür bir gelişimden bahsediyoruz?
Amatörler bir yana, profesyonel futbolcular bile acı çekiyor. Premier Lig maçlarının sahalarının kalitesi yıllardır tartışılıyor. Avrupa kupalarında karşımıza çıkan yabancı kulüplerin temsilcileri de bu konuda defalarca konuştu. Ama değişen hiçbir şey yok. Bakü'deki birkaç stadyum, Sumgayıt ve Gebele'deki arenalar dışında, ülkede Avrupa standartlarına uygun bir saha yok.
Böyle bir durumda, yalnızca bireysel başarılara sevinebiliriz - hem kulüp hem de milli düzeyde. Sürdürülebilir bir gelişim için ise öncelikle çocukların futbol oynayabileceği koşulların yaratılması şarttır. Aksi takdirde geriye sadece düğün sarayları ve süpermarketler kalacak.
Vüqar Vüqarlı
İdman.biz